TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu toplandı
TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu toplantısında konuşan TBB Kadın Hukuku Komisyonu'ndan avukat Aslı Çelik Özcan, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanuna dikkat çekti.

Fotoğraf: ANKA
TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu'nda konuşan TBB Kadın Hukuku Komisyonu'ndan avukat Aslı Çelik Özcan, 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma kararları, tedbir kararlarının uygulanmasında çok ciddi sorunlar yaşandığını ifade etti.
TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığı Araştırma Komisyonu, AKP İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu başkanlığında toplandı. Komisyonda, Gülhane Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurdan Duman, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Kadın Hukuku Komisyonu'ndan avukatlar Burcu Öztürk ile Aslı Çelik Özcan ve Ankara Barosu Gelincik Merkezi Koordinatör Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Arıhan ile Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Nazlı Özlem Atmaca sunum yaptı.
Ayrıca önceki komisyon toplantılarında katılımcılara verilen plastik bardaktaki sular Ramazan ayı olduğu gerekçesiyle masalardan toplatılmıştı.
"Türkiye'de yaklaşık her 5 boşanmadan birinin nedeni fiziksel şiddet"
Türkiye'deki kadına şiddet vakalarına ilişkin bilgiler veren Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurdan Duman, Ev İçi Şiddet Acil Hattı'na yapılan aramalar sonucunda ortaya çıkan istatistiklerine yer verdi. 2007-2021 yılları arasındaki çağrılarda, uygulanan birtakım anketler ve sorularla elde edilen bulguları aktaran Duman, “Türkiye'de yaklaşık her 5 boşanmadan birinin nedeninin fiziksel şiddet yani dayak ve kötü muamele olduğunu görüyoruz bu aramalardan. Yine, bu aramalar dışındaki veriler de bize bunu doğruluyor. Şu açık ki boşanmanın nedeni fiziksel şiddet ve kötü muamelenin mağduru yalnızca kadınlar değil, aynı zamanda çocuklar da oluyor” dedi.
"6284 sayılı Kanun'da yasal düzenleme yapılması gerekmektedir"
TBB Kadın Hukuku Komisyonu'ndan Avukat Burcu Öztürk de TBB'nin emsal teşkil edecek ve kamuoyunda yankı uyandıran toplumsal davalara katılımı için 6284 Sayılı Kanun'da değişikliğe gidilmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"2 yaşındaki Sıla bebeğin ölümüyle ilgili Tekirdağ'da görülen dava, yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddialarıyla İstanbul'da görülen 47 sanığın yargılandığı dava, dere yatağında gömülü olarak bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın davası, 16 yaşında Sıla Şentürk'ün boğazını keserek öldüren sanığın yargılandığı davada katılma taleplerimiz reddedilmektedir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve istismar davaları başta olmak üzere Türkiye Barolar Birliği'nin ve baroların katılma taleplerini kabulü için 6284 sayılı Kanun'da yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.
Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen sözleşmenin Türkiye Cumhuriyeti tarafından feshedilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptali talebiyle Birliğimiz tarafından açılan dava reddedilmiş, karar kesinleşmiştir. Sözü edilen sözleşmeden ayrılmış olmamızın 6284 sayılı Kanun uygulamalarının da zayıflamasına neden olduğu, şüpheli sanıklar nezdinde böyle bir algıya sebebiyet verdiği değerlendirilmektedir.”
“6284'te yer verilmeli”
TBB Kadın Hukuku Komisyonu'ndan avukat Aslı Çelik Özcan, "6284 sayılı Kanun kapsamında gerekli bulunması hâlinde tedbir kararı ile birlikte talep üzerine ve resen korunan kişi, diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri tüm resmî kayıtlarda gizli tutma zorunluluğu bulunmaktadır. Kayıtlarının gizli tutulması, şiddete uğrayan kişinin, mağdurun erişimini engelleyen çok önemli bir tedbir olmasına rağmen içerisinde maalesef bazı eksiklikler barındırmaktadır. Bu bağlamda, tüm kurumlar arasında koordinasyonun sağlanması ile herhangi bir tedbir kararı sonrasında koruma altında olan kadınların bilgilerinin ayrı bir veri tabanı sisteminde tutulması örneğin tüm kurumların kullanacağı 6284 butonu kurulması ile gizlilik kararlarının bu sistemden ilgili dairelerce görülmesinin sağlanması uygulamada yaşanan bu sorunun çözümüne bir nebze katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Acilen şiddet mağdurunun özellikle maddi zararlarının tazmini konusunda devletin sorumluluğunu kabul eden bir düzenlemeye 6284 sayılı Kanun'da yer verilmesi gerekmektedir. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı olarak çıkması 6284 sayılı Kanun’un uygulanabilirliğini kaybetmesine, özetle ruhunu kaybetmesine sebep olmuştur.”
"Kadınlar devlete güvenmiyor”
Ankara Barosu Gelincik Merkezi Koordinatör Yönetim Kurulu Üyesi Arıhan ise, "Peki, yüzde 85 kadın neden Türkiye'de yaşarken jandarmaya, karakola bile çok yakın, mahallesinde başvurabilecekken neden başvurmamış? Bu da benim için de bir soru işareti. Bence gerçekten güvenmiyor kimse yani devlete bile gittiğinde, karakola gittiğinde korunabileceğine inanmıyor ve şiddetin tekrar artarak ona geleceğini düşünüyor. Onun yerine, o şiddet döngüsü içinde yaşamayı tercih ediyor ve günün sonunda öldürülebileceği ihtimalini bilmiyor” dedi. (ANKA)
Evrensel'i Takip Et